Aşağıdaki bilimsel çalışmalar çerçevesinde günümüz suları incelendiğinde; Kimyasallar, elektro manyetik alanlar, baz istasyonları, hava kirliliği, yüksek basınç gibi zararlı unsurlar ile suyumuz yapısal formu bozuk, enerjisi düşük sağlıksız ölü su halini almıştır. Bu sebeple suyu kullandığımız her alanda problemler yaşanmaktadır.
Grander su yaşatma teknolojisi suyumuzun kaybettiği doğal ve sağlıklı yapısını (hegzegonal)suya yeniden kazandırır, gıdalarımızı sağlıklı yapısına dönüştürür, Banyo suyunun güvenirliliğini arttırır ve su ile birlikte oluşan problemleri (kireç, korozyon, bakteri) doğal yöntem ile kontrol altına alarak tasarruf sağlar. Bu faydaları kazanmamız için GRANDER SU YAŞATMA TEKNOLOJİSİNİ KULLANMALIYIZ.
FİZİKSEL YÖNDEN ZEHİRİN FREKANSI BİLE ÖLDÜRÜYOR…
Dr. Jacques Benvenıste (İmmünolog / Fransa) araştırmalarında suyu, kimyasal olarak zehirli hale getirmek yerine sadece zehrin frekansını yükleyerek, zehrin kendisi eklenmiş gibi içine koyulan sinekleri öldürdüğünü tespit etmiştir.

ELEKTROMANYETİK FREKANSLAR BAKTERİ OLUŞUMUNU ARTTIRIYOR...
Eshel Ben Jakob (Fizik Profesörü / İsrail) negatif frekanslardan etkilenen suyun, iç yapısında bakteri üremesinin arttığını gözlemlemiştir.
Bakteriler, kullanılan sulara göre farklı gelişim şekli gösterdiler.Bakteriler, kullanılan sulara göre farklı gelişim şekli gösterdiler.
VÜCUT DENGEMİZE UYUMLU SU MU TÜKETİYORUZ?
Peter Ferreira (Peter Ferreira - Biyofizikçi / ABD) yaptığı çalışmalarda; çeşitli suların yüzey gerilimlerini inceleyerek:
• İyi bir doğal kaynak suyunun yüzey geriliminin 58 – 62 dune
• Şehir şebeke sularının yüzey geriliminin ortalama 73 dune olduğunu tespit etmiştir.Kanımızın yüzey gerilimi 42-43 dune aralığında olduğundan metabolizmamız için bu aralığa yakın su tüketimi en uygunudur. Bu yolla vücutta biriken asidik toksinlerin dışarıya atılımı daha kolay sağlanır.
SUYUN BİR HAFIZASI VAR…
Dr. Wolfgang Ludwig (Fizikçi / Almanya), suyun bir hafızası olduğunu formüle etmiştir. Su, daha önce etkileşimde bulunduğu herhangi bir bilgiyi saklama ve başka bir sisteme transfer edebilme kabiliyetine sahiptir.
SUYUN FİZİKSEL YAPISI ÖNEMLİ Mİ?
Dr. Mu Shık Jhon (Kimyacı / Kore) “Moleküler Çevresel Su Teorisini“ 1986 yılında açıklamıştır. Bu teoriye göre:
• Yaşlanma; dokularımız, hücrelerimiz, organlarımızdan hexagonal su kaybı ve dolayısı ile vücutta genel bir su kaybına bağımlıdır.
• Vücudumuzdaki hexagonal suyun yenilenmesi, yaşam kalitesini arttırır, yaşlanmayı yavaşlatır ve hastalıkları önler.
KİMYASAL YÖNDEN BANYO SULARIMIZ DAHA KANSEROJEN …
Prof. Dr. Julian Adams (Su Kimyası Uzmanı / Kanada), Pittsburg Üniversitesinde beş yılı aşkın süren çalışmaları sonucunda; insan vücudunu etkileyerek kansere sebep olan klorun, içilen sudan daha çok, duş ve yıkanma sırasında alınan klordan oluştuğu sonucuna varmıştır.
10 – 15 dakikalık bir duş süresince cildimiz tam 8 bardak yaklaşık 2 lt su içmiş kadar klor absorbe eder.
SERT SULAR HASTALIKLARI ÖNLÜYOR …
WHO’nun (DÜNYA Sağlık Örgütü) Sibirya’da 29 – 49 yaş aralığında 500 kadın üzerinde 4 ayrı şehirde yaptığı içme suyu araştırma sonuçları:
Yapılan deneyde 4 şehirde:
D şehri en sert su yapısına,
A şehri en yumuşak yapısına sahip olduğu gözlenmiştir.

Sonuç :
- Epidemiyolojik araştırmalar suyu sert olan bazı yörelerde:
- Kalp ve damar hastalıklarından kaynaklanan rahatsızlıklar ve ölümler,
- Somatik işlev bozuklukları,
- Baş dönmesi ve baş ağrısı,
- Osteoporoz oranının yumuşak su kullanılan yörelere göre daha az olduğunu ortaya koymuştur.
MİNERALSİZ SULAR SAĞLIĞIMIZI BOZUYOR …
WHO 1980 yılında içme suyu kalitesi kılavuzu toplantısında:
“Minerallerden tamamen arındırılmış su damağa hoş gelmenin ötesinde, insan ve hayvan organizması üzerinde olumsuz etkilere neden olur.” sonucuna varmıştır.
İçme suyunda hem teknik hem de sağlık açısından bulunması gereken maddelerin asgari ve istenen ya da en uygun içeriği ne olmalıdır kılavuzları hazırlanmış ve tüm ülkeler ile paylaşılmıştır.
ŞİFALI SULAR ŞEBEKE SULARINDAN ÇOK FARKLI …
Dr. Cicollo (Biyomedikal Mühendisi / İtalya), son yirmi yıl içinde, dünyadaki tüm şifalı suları incelemiştir. Şifalı suların, normal sularla kimyasal yapıları aynı olsa da, biyofiziksel açıdan farklı olduklarını tespit etmiştir.
KAYNAK SUYU
- Moleküler grup yapısı küçük, düzenli ve kararlı.
- Hegzagonal kristal yapıda.
- Mikrobiyolojik dengesi doğal olarak sağlanmış.
- Çözme ve ıslatma kabiliyeti yüksek.
- Yüzey gerilimi düşük. (58,60 - 62dune)
- Oksijen miktarı yüksek.
- Kimyasal maddeler içermeyen.
- Ağır metallerle kirlenmemiş ve bozulmamış.
ŞEBEKE SUYU
- Moleküler grup yapısı büyük, düzensiz ve kararsız.
- Kristal yapısı bozuk.
- Mikrobiyolojik dengesi kimyasallar ile sağlanmış.
- Çözme ve ıslatma kabiliyeti düşük.
- Yüzey gerilimi yüksek 73 dune.
- Oksijen miktarı düşük.
- Kimyasallar ile kirlenmiş.
- Ağır metallerle kirlenmiş olma ihtimali bulunan